Pazartesi, Ekim 22, 2007

why do they always send the poor?*

şimdi 'milli duyguları hassas olanlar' el atmış; yurdum insanını 12 eylül'den sonra sokağa dökmeye en çok yaklaştıran eyleme. onların el atması doğaldır; çünkü susurluk kazası sonrasında başlayan bu eylem, genelkurmay'ın psikolojik harekat dairesinin başarılı yönlendirmesi, erbakan'ın klasik islamcılar'a özgü geleneksel aptallığı ile birleşince, temiz toplum hareketi bir anda anti doğruyol hareketine dönüşmüştü. sonrasında hükümet 28 şubat hareketi ile indirildi; ama hükümetin indirilmesi, hiçbir sorunun çözümüne katkı sağlamadı.

sorunların en büyüğü, hala kürt sorunu. daha dün rütbelilerimizin bok yedirdiği, götüne cop soktuğu, kardeşine tecavüz ettiği kürtler, ayaklanıyor diye önemsememiştik. önce ayaklandılar, sonra da gerilla hareketinden politik bir 'conglomerate'e evrildiler. ahtapot gibi kolları olan bir örgütün rantının tadını çıkaran bir elit sınıf türettiler.

sorun tam da bu. ezilen hep iki ulusun yoksunları. bir tarafta mehmetler'i askere gönderip kendi sınıfını koruyup kollayanlar -şu 114 kişinin içinde ailesinin geliri 3000 YTL'yi aşan birini bulun, dişimi kırayım-; öteki tarafta da kürtler'i dağlara yollayıp avrupa'dan gelen uyuşturucu parasının tadını çıkaranlar. ölen hep yoksul, hep yoksullar ölüyor. bir avuç üst orta sınıf insanı facebook'ta yasçılık oynarken, bilgisayardan anlamayanlar, dtp ofisi basıyor.

yiyorsa neden hep yoksulların öldüğünü sorun; ama yemiyor.

* system of a down'ın B.Y.O.B. adlı parçasından.

Hiç yorum yok: