Cuma, Nisan 11, 2008

bana ne!

anayasa mahkemesi'nin AKP'nin kapatılması davasının görülmesini kabulü, şimdilik bir şey ifade etmiyor. nihayetinde, mülakatlar hazırlandıktan sonra dosya yeniden liberal görüşleriyle bilinen raportörün önüne gelecek. (osman can, vicdani ret üzerine radikal'de yazdığı yazılarla bilinir)

ama sorun bu mu? bu iş bu raddeye gelmeden, AKP'nin anayasa değişikliğini yapmasıyla, türkiye'nin anti-demokratik yapısının önemli yapıtaşlarından biri olan siyasi partiler yasası'nı değiştirmesiyle çözülebiirdi. sonuçta bu adamlar, tartışılamayacak bir meşruiyet ile altı yıldan uzun süredir işbaşındalar. ama ab'nin ittirdiği durumlar dışında, bir demokratik açılımları bile olmadı. hatta adalet bakanları, ermeni konferansı düzenleyenleri meclis kürsüsünden ihanet ile suçlayarak, 301 konusunda 'uygulamayı görelim' diye direterek, hrant dink'in öldürülmesine giden yolların kaldırımlarını elleriyle döşedi. cemil çiçek, zaten 'eski' bir faşist, o kendisine düşeni yaptı. ancak akp'den demokratikleşme adına hala umutlu olanların bu umudunun tek kaynağı olabilir, o da çaresizlik.

kimse kusura bakmasın ama şu anda oynanmakta olan ortaoyununda kendimi taraf gibi hissetmiyorum. sınıf/güç savaşında kural mural tanımadan birbirine girişenleri ne ayırırım, ne de kavgaya dalarım. ancak, belki, uzaktan müstehzi bir edayla bağırırım: "durun, siz kardeşsiniz!"

***

bu arada, ab temsilcilerinin peşpeşe açıklamaları da ayrı bir salaklık. akp demokratikleşme adına bu ülkede ne yaptı? tek yaptığı, ordu'nun ülkedeki egemenliğine karşı direnmek; ama bunun demokrasi kahramanlığı mı, yoksa temsil ettiği sınıfın iktidarda hakkaniyetli temsiliyeti için mi olup olmadığını, 301 gibi konulardan anlayamayacak kadar naif mi bu adamlar?

ayrıca, yargının şu ana kadar yaptığı her şey, ulusal yasalara uygun. o yasaları değiştirebilecek güç akp'deyken, akp dtp'nin kapatılması, güneydoğu'nun kendine kalması umuduyla o yasaları değiştirmeye yanaşmadı. şimdi şemsiyeyi açmaya uğraşıyorlar. ama o şemsiyeyi açmanın tek yolu, yasayı değiştirmek, ve kendine değil, başkalarına da özgürlük isteyecek kadar demokrat olmak. eğer demokrat olamıyorsan, üzgünüm, benim kapsama alanımda değilsin, kapanıp kapanmaman da beni ilgilendirmiyor.

Hiç yorum yok: