Perşembe, Mayıs 01, 2008

1 mayıs sıkıntısı ve akp'nin kapatılması

önce zamanında muhalefetin özgürleştirici diline yaslanan islamcılar'ın iktidarın yıvış yıvış diline nasıl savrulduğuna, fethullahçı camianın ertuğrul özkök'ünün bugünkü yazısında tanık olalım.

sonra da durup akp'nin bu ülkede özgürlük ve demokrasi adına, öznel iradesini ortaya koyarak ne yaptığını anımsamaya çalışalım. örneğin kürt sorununu çözmek için hangi cesur adımı attılar? ordu'nun mali hesap verebilirliğini sağlamak, siyasete müdahalesini engellemek için hangi parmaklarını kımıldattılar? hrant dink cinayetinin, malatya'nın, trabzon'un arkasındaki gerçek güçlere ulaşmak için ne yaptılar? şemdinli olayları sonrası büyükanıt hakkında soruşturma isteyen savcı linç edilirken akp'liler ne yapıyordu?

şu işin adını doğru düzgün koyalım. akp, türkiye sermayesinin küreselleşme sürecinin müteahhit partisi. bu sürecin gerektirdiği tüm demokratikleşme açılımları bugüne kadar dış dinamikler ile sürdürüldü. bü süreç için gerek koşul olmayan hiçbir açılım ise başat iç siyasi aktör olan akp tarafından başlatılmadı.

söylem düzeyinde ise, akp'lilerin 1 mayıs sayesinde erdoğan'dan mehmet ali şahin'e saçtıkları incilerin nasıl bir yönetim zihniyetine denk düştüğünü tartışmaya gerek yok. 'kimse devlete meydan okumasın' diyen bir adalet bakanı mı demokratikleşme sürecinin öznesi olacak? sözcüsünün gömleğine hrant dink'in kanı bulaşmış bir hükümet mi türkiye'yi demokratikleştirecek?

kapatılma davası sonrasında akp'ye demokratikleşme sürecinin öznesi payesini biçen 'makbul aptallar' en azından bugünden sonra oturup bir kez daha düşünür umarım. söylediğim gibi, ben bu it dalaşında kendimi taraf tutmak zorunda hissetmiyorum. ille de taraf tutma niyeti olanlara bir gaz maskesi öneririm. hem istanbul'da daha rahat soluk alırlar, hem de görüş açılarında büyük bir değişiklik olmaz.

Hiç yorum yok: