Pazartesi, Mayıs 05, 2008

her gün hakaret

dört yıl önce, 6 mayıs'ta, katil asker mustafa muğlalı'nın adı, van'ın özalp ilçesindeki kışlaya verilince, bunu yapabilmek için kürtler'den ne kadar nefret edilebileceğini düşünmüştüm. düşünsenize, özalp ilçesi tam da muğlalı katliamı'nın gerçekleştiği yer; orada yaşayan insanlar, 65 yıl önce askerler tarafından sorgusuz sualsiz kurşuna dizilen insanların akrabaları. bir sabah kalkıyorsunuz ve babanızın, dedenizin katilinin adını karşıdaki kışlanın girişinde görüyorsunuz.


muğlalı katliamı, aynı zamanda, türkiye'de yargısız infaz geleneğinin ne denli kurumsal olduğunu, ülkenin kolluk güçlerinin 'yargısızlığı' kafalarında ne denli normalleştirdiklerini gösteren bir olgu. ayrıca, türk ordusu'nun bir kurumsal belleğinin olduğunu ve bu belleğin kin tuttuğunun da göstergesi. altmış yıl bekliyorsunuz, bir iç savaşın sürmekte olduğu, "bölge insanlarını kazanmaktan" söz edilen bir zamanda, o insanlara her gün hakaret etmeyi tercih ediyorsunuz. hoş, aynı ordunun yüzbaşısı zamanında köylülere bok yedirmişti, muğlalı da onun simgesel muadili olsa gerek.

tüm bunlardan bugünkü radikal gazetesinin manşeti dolayısıyla söz ediyorum. ahlaki duruşu falan es geçtim, hukuksal olarak bile cezası kesinleşmiş birinin adının bir kışlaya verilmesi, düpedüz suçu ve suçluyu övmek. milli savunma bakanlığı'nın savunması, bu övgünün üstüne tüy dikmiş: "işlem hukuka uygundur. merhum muğlalı, işlediği suçtan dolayı cezasını çekmiş ve olayın üzerinden 60 yıldan fazla bir zaman geçmiştir. merhumun cezasının veya kısıtlamalarının süresiz devam edeceğinin iddia edilmesi hiçbir hukuki ve demokratik değerle bağdaştırılamaz"

aynı mantıkla yüz yıl sonra almanya'da adolf hitler bulvarı da yapılabilir. adamcağız intihar etti, daha ne istiyoruz, değil mi! hukuki ve demokratik hiçbir değerle asıl bağdaştırılamayacak olan, bu katilin adının bir kışlaya verilmiş olması.

ancak zaten asıl amaç, kürtler'e bir 'mesaj' vermek olunca, hukuk ve demokrasi çöpe atılıveriliyor. ondan sonra da kürtler'i dağdan indirecek olan 'ekonomik paketlerden', 'etkin pişmanlıktan' falan söz ediyoruz. bir toplumun şiirlere konu olmuş kolektif acısına saygı duymayı öğrenemedikten sonra, memleketin tüm bütçesini oraya akıtsanız da bir şey değişmez.

1 yorum:

gaykedi dedi ki...

konuyla alakası olmayacak ama bu akşam ilgini çekeceğini düşündüğüm bir "film" var cnbce de saat 22:00 de ve tabi gece çok geç saatlerde de tekrarı olur.