Salı, Eylül 05, 2006

ancak ahmaklık...

her türk asker doğmaz. bazıları uyduruk bir eğitimden sonra asker yapılır; sonra da çatışmaya gönderilip öldürtülür.

"anne biz burada ne yapıyoruz bilmiyorum, elimde silah dolaşıyorum sadece. kimse türkçe bile bilmiyor" demiş asteğmen burak okay, telefonda annesine. "anne, sadece bir kez silahla atış yaptım. her gün 5 kilometre koşmaktan başka bir şey yapmadık. ayaklarım su topladığı için günlerce yürüyemedim. orada ne olacak bilmiyorum" demiş, güneydoğu'ya gitmeden önce. bu cümleler, size bir şeyler anımsatmıyor mu? hani, abd'nin ırak'ı işgalinden sonra abd askerleri birer birer ölmeye başlayınca, bazı abd askerleri de benzeri açıklamalar yapmıştı. keza tarih: vietnam.

annesinin söyledikleri, türkiye'nin kara tablosunun acımasız bir okuması: "(...) 20 yıldır dağlarda yaşamış bir teröristin karşına, eline silah almamış birini atmak terörle mücadele oluyorsa ve sonunda vatan sağ olsun deniyorsa. bu ancak ahmaklık olur."

birileri yurtseverlik ile ahmaklık arasındaki çizginin neden bu kadar inceldiğini soruyor. yanıtını türkiye cumhuriyeti'nin 12 eylül sonrası tarihinde okuyabiliriz.

Hiç yorum yok: