Salı, Haziran 26, 2007

onlar eremesin muradına

hudson enstitüsü'nin türkiye'de yaygara koparan raporunun tsk'yi gerekirse yalan söylemeye itebileceğini de gördük. gördüğümüz diğer bir şey de, abd'nin akp'ye yekpare destek verdiği balonunun sönüşüydü. bu balonun sönmesile arkadaki gerçek daha bir görünür oldu. a) abd, çoklu oynar: oyun alanındaki tüm aktörleri, güçlerine göre değerlendirmeye alır ve yakınında tutmak ister b) bunun farkında olan tsk'nin yapmaya çalıştığı, oun alanında kendisinden güçlü hale geldiğini gördüğü akp ve yükselen islamcı burjuvaziyi içeride ezmek, dışarıya da 'bu ülkede esas oğlan benim, hesaplarınızı ona göre yapın.' mesajını vermektir. bu yüzden, yakalanacak iki üst düzey pkk üyesinin akp'nin işine yarayacağı öngörüsü, ahlaklı olmasa da tutarlı bir öngörüdür, bunun üzerinden siyaset belirlenmesi de kaçınılmazdır.

benim ilginç bir gözlemim, genelkurmay'ın yasemin çongar'ı suçlaması üzerine, meslektaşlarıın gösterdiği dayanışma oldu. türk medyası mensupları, zoru görünce kuyruğu kıstırıp kaçma alışkanlığını yıllar süren anti-demokratik uygulamalar sonucunda öğrenmiştir. örneklerini önceden defaten gördük. tsk'nın daha önceki anti-demokratik açıklamalarını -en hafifinden- 'asker konuştu' başlığıyla veren 'liberaller', 'ben öyle demek istememiştim'ciler, yazılarına balans ayarı geçenler...

ancak sözkonusu olan yasemin çongar olunca işler farklılaştı. keramet hem yasemin çongar'da, hem türkiye'nin küreselleşmeye bağlı sivilleşme sürecinde, hem de buna koşut olarak tsk'nin iyice saçmalamaya başlamasında.

bugün ibrahim karagül yeni şafak'ta yazıyordu. hudson enstitüsü'nün türk şahini kızı zeyno baran, ağustos'ta tükiye'de matt bryza ile evleniyormuş. karagül haklı olarak soruyor, "acaba düğüne kimler katılacak?" diye.

umarım eremezler muratlarına.

Hiç yorum yok: