Pazar, Mart 12, 2006

kadın filmleri festivali

tematik festivaller içinde doyurucu programa rastlamak pek kolay değil; ama iki gün içinde 'izlenmesi gereken' üç film çıktı ki, bu çok büyük bir oran.

izlediğim en iyi film, ki muhtemelen de festivalin en iyi filmi, agnes varda'nın -kendisini "bay sinema"dan bilirsiniz- "toplayıcılar ve ben" adlı filmi. yeni dalga ile michael moore biraraya gelirse ne olur derseniz, bu belgeseli izleyin derim. fransa gibi tarım sektörüne hala -en azından duygusal olarak bağlı- bir ülkenin tüketim toplumuna bakışının nasıl evrildiğini görmek, ilginç. ve tabii bir yönetmenin bir özne olarak filmin bazı yerlerinde ortaya çıkışı, sinemanın özne 'göz'üne ilişkin sağlam göndermeleri, dijital devrime bejaminvari bir selam göndermesi, filmi güzel kılıyor. filmin yeniden gösterimi, çarşamba akşamı 21.00'de, fransız kültür merkezi'nde.

bir diğer 'güzel' film, "bir parça gökyüzü". 2000'li yılların neo-liberal dünyasında, toplumcu gerçekçiliğe yeniden gereksinim duyacağımız, kimin aklına gelirdi? bunu costa gavras'ın son filmi "le couperet"te de düşünmüştüm. öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, her şey tüm çıplaklığıyla ortada, metafora hiç gerek kalmıyor. o zaman bir sanatsal araç olarak neden metafora başvuralım ki? bu yüzden bu filmin izlenmeye değer olduğunu düşünüyorum. türkiye'den bakınca, neoliberalizmin bizden, ruhsal dünyamızdan ne istediğini görmek için metafora ihtiyacımız yok.

son not ise cannes'da eleştirmenler haftası büyük ödülü'nü alan "otar gittiğinden beri" üzerine. post-sovyetik travmalar üzerine, "lilya forever"dan beri izlediğim en iyi film. açık konuşmak gerekirse, ben de bir sovyet cumhuriyeti'nde yaşasaydım, ben de stalin'i arardım. ama film bundan çok daha fazlasını anlatıyor. sovyetler'in dağılmasıyla birlikte kendilerine bir gelecek penceresi açıldığını sanan insanların, aslında geleceksizliğim tam ortasına düştüğünü nasıl anladıklarını anlatan en iyi filmlerden biri. tekrarı, cuma akşamı 20.00'de, yine fransız kültür merkezi'nde.

siz iyisi mi programa bir göz atın, hem gösterimler de ücretsiz. gelin, izleyin. kadınların sorunlarının sınır tanımadığına, coğrafyaların nüanstan fazlasını yaratmadığını görün. erkekseniz cebinize biraz utanç koyun -utanmak, hepimize lazım-, kadınsanız, dayanışma 101 dersine buyrun.

Hiç yorum yok: